Deniz yosunları hemen hemen tüm birincil ve ikincil besleyicileri, iz
elementlerini içeren ve tarımda etkisi kanıtlanmış türlerdir. Deniz yosunlarının
içeriğindeki en önemli maddelerden bazıları; alginik asit, vitaminler, oksinler,
en az iki tür giberilin ve antibiyotikler olup; taze deniz yosununda, kurutulmuş
deniz yosunu ununda ve sıvı deniz yosunu ekstraktında bulunabilir. Bu
maddelerden alginik asit, toprak düzenleyicisi; diğerleri ise bitki
düzenleyicileri olarak değerlendirilebilir.
Özellikle son yıllarda, deniz yosunlarının bitki gelişimi üzerindeki olumlu
etkilerinin bir sonucu olarak, bu türlerin özellikle özlerinin tarımda
kullanımında artış gözlenmektedir.
Deniz yosunlarının bitki gelişimi üzerine etkisi 2 kısımda incelenebilir: Toprak
Düzenleyici Etki ve Bitki Düzenleyici Etki.
|
1. Toprak
Düzenleyici Etki
1.1. Alginik Asit:
Deniz yosunlarından elde edilen ürünlerin,
toprağın yapısını düzenlediği ve toprağın su tutma kapasitesini arttırdığı
bilinmektedir. Bu durum, büyük oranda deniz yosunlarının içerdiği alginik
asitlerin topraktaki metalik türler ile etkileşmesine atfedilmektedir.
Topraktaki metallerle etkileşen alginik asit nemli ortamda şişer ve bu sayede
toprağa daha tanecikli bir yapı kazandırır. Kısacası deniz yosunları toprakta
iki önemli görevi yerine getirir: toprağın tanecikli yapısını geliştirme ve
toprağın su tutma kapasitesini arttırma. Bu sayede bitkilerin kök sistemleri
daha da gelişir, topraktaki yararlı mikroorganizmaların sayısı artar ve toprak
daha havadar bir yapı kazanır. Deniz yosunlarının varlığında, topraktaki
bakteriler poliüronidler olarak adlandırılan organik kimyasal maddeleri
salgılar. Poliüronidler; kimyasal olarak toprak düzenleyici alginik asitlere
benzer.
2. Bitki Düzenleyici
Etki
2.1. Vitaminler
Deniz yosunları (özellikle kahverengi deniz
yosunları) sadece bitkilere mahsus vitaminleri içermez; aynı zamanda deniz
yosunlarına tutunmuş bakterilerin etkisiyle oluşan vitamin B12 gibi vitaminleri
de içerir. Kahverengi deniz yosunlarında bulunan vitamin C miktarı, kaba
yoncadaki miktar kadar yüksektir. Bununla birlikte, vitamin A içermezler, fakat
vitamin A’nın öncülleri olarak değerlendirilen beta-karoten ve fukoksantin
içerirler. İçerdikleri b grubu vitaminleri ise; B1 (tiyamin), B2 (riboflavin),
B12, pantotenik asit, folik asit ve folinik asittir. Deniz yosunlarının
içeriğinde vitamin E (tokoferol), vitamin K ve bitki gelişimini teşvik edici
diğer maddeler bulunur.
2.2. Oksinler
Deniz yosunundaki oksinler indolil asetik
asittir. Bu oksinler, hücrelerin gelişmesini teşvik eder. Ayrıca kök ve
gövdedeki hücrelerin gelişmesini de teşvik eden oksinler, hücrelerin
bölünmemesini ve sadece büyümesini sağlar. Deniz yosunlarında bulunan oksinlerin
bu dengeleyici etkisi diğer oksinlerde mevcut değildir.
2.3. Giberillinler
Giberillinler büyümeyi teşvik edici özelliğe
sahip hormonlar olup, oksinlerde olduğu gibi büyümeyi kontrol edici özelliğe
sahip değildir. Deniz yosunlarında en az iki tür giberillin tespit edilmiştir.
2.4. İz Elementler
İz elementleri; deniz yosunlarının içerdiği en
önemli bileşenlerdendir ve deniz yosunlarında iz elementlerinin hemen hemen
hepsi, bitkinin kolayca alabileceği formlarda bulunur. Deniz yosunlarında
bulunan nişasta, şeker ve karbonhidratlar metal iyonları ile Şelatlar
oluşturarak bitkinin metal iyonlarını daha kolay almasına olanak tanır.
Şelatlaşma nedeniyle deniz yosunu ürünlerinde bulunan metal iyonlarında çökelme
gibi problemler gözlenmez; çoğu zaman bazik topraklarda bile çökelmezler.
Bununla birlikte, deniz yosunlarında doğal olarak bulunan metal iyonlarından
başka, suni olarak daha fazla metal iyonu da tutturulabilir. Bu, önemli bir
endüstriyel uygulama olup, katı ve sıvı haldeki deniz yosunu ekstraktlarının
verimliliği bu yolla daha da arttırılabilir.
Deniz yosunu ekstraktlarının bitkiye yapraklardan sprey edilmesiyle, yaprak
yüzeyinde bulunan ve fotosentez işlemine önemli oranda katkıda bulunan
bakteriler için daha uygun bir besi ortamı oluşmuş olur ve fotosentez oranında
artış gözlenir. Oksinler ve giberilinler gibi maddelerin yapraktan nüfuz
etmesiyle fotosentez verimliliği daha da artar. Ayrıca bu yolla yapraklardaki
mineral madde hareketliliği de artar ve yaprak gözeneklerindeki muhtemel
tıkanmalar da giderilir.
Deniz yosunu özlerinin topraktan uygulanması ile kökteki mineral madde
hareketliliği artar ve toprakta bitki tarafından alınamayacak formda bulunan
mineraller, kolayca alınabilecek formlara dönüştürülür. Ayrıca, topraktaki
faydalı mikroorganizmaların popülasyonunda artış gözlenir ve toprağın su tutma
kapasitesi de artmış olur.
2.5. Antibiyotikler
Deniz yosunu içeren ürünler ile muamele edilmiş
bitkilerin haşerelere ve hastalıklara karşı dayanım geliştirdikleri
bilinmektedir. Kırmızı örümcek, apidler, mildiu, mantarlar vb. etkilere karşı
deniz yosunlarının etkisi kanıtlanmıştır.
Bitkilerin salgına yakalanmalarından sonra, çeşitli kimyasal maddeler ile
iyileştirilmesi “kemoterapi” olarak bilinir. Deniz yosunlarında bulunan doğal
maddeler bu etkiyi gösterdikleri için bitkinin kısa bir süre içerisinde
hastalıkların etkisinden kurtulmasına olanak tanır. Deniz yosunlarının
bitkilerde yaygın olarak görülen hastalıkları kontrol altına alma mekanizması
tam olarak bilinmemekle birlikte, deniz yosunlarının yüksek organik madde
içeriğinin etkisiyle, toprakta antibiyotik özellik gösteren maddeler salgılayan
bakterilerin populasyonundaki artışın etkili olabileceği düşünülmektedir.
Deniz
Yosunlarının Faydaları
Deniz yosunlarının faydaları özetle şu şekilde sıralanabilir:
-Bitkinin direncini arttırır, büyümesini hızlandırır
-Toprak için gerekli olan mikrobik aktiviteyi arttırır ve bu da bitkinin daha
güçlü kök sistemlerine sahip olmasıyla sonuçlanır. Daha güçlü kök sistemleri
bitkinin kök hastalıklarına karşı dayanıklı olmasını ve toprağa atılan mineral
gübrelerden maksimum seviyede faydalanabilmesini sağlar.
-Deniz yosunları birçok faydalarının yanında, bitkinin hastalıklara ve zararlı
böceklere karşı doğal direnme yeteneğini de arttırır.
-Topraktaki besin maddelerinin bitki tarafından alımını kolaylaştırır.
-Bitkideki klorofil seviyesini arttırır ve bu da bitkinin daha fazla fotosentez
yapmasına olanak sağlar. Ayrıca; klorofil seviyesinin artması, bitkinin yeşil
aksanlarının daha gösterişli ve daha sağlıklı olmasına da imkan tanır.
-Deniz yosunları değişik oranlarda biyolojik uyarıcılar, besleyiciler ve
karbonhidratlar içerir.
-Deniz yosunu özleri, bitki gelişimini düzenleyen doğal maddeler içerir. Başlıca
tabii bitki gelişim düzenleyicileri; oksinler, sitokininler, indoller ve
hormonlardır. Deniz yosunlarındaki bu bitki gelişim düzenleyicileri genellikle
çok küçük miktarlarda bulunup, milyonda kısım mertebesindedir. Deniz yosunları,
bu miktarın çok küçük bir yüzdesi ile bitki gelişimini düzenler.
-Deniz yosunları bitkilerin soğuğa karşı dayanımını arttırır. Bünyesindeki bitki
gelişimini düzenleyici maddelerin etkisiyle dokulardan çok sayıda su molekülünün
uzaklaştırır ve boşalan yerlere hormonlar ile minerallerin geçmesini sağlar. Bu
yer değişimi mekanizması sayesinde bitki çok düşük sıcaklıklarda bile hayatının
sürdürebilir.
-Deniz yosunları, içerdikleri hormonların etkisiyle bazı zararlı böceklerin
dişileri tarafından salgılanan ve dişinin üreme isteğini erkek böceğe bildiren
feromon ismindeki maddelerin üretilmesini engeller. Böylece; böceklerin
çiftleşmeleri ve dolayısıyla üremeleri engellenmiş olur. Bu da; bitkilerin bu
böceklerin zararlarından korunmalarını sağlar.
Su yosunları ot değil, deniz çiçekleridir ! |